Tuesday, November 2, 2021

SPF50.

bugüne kadar kim bilir kaç tane evin balkonunda sigara içerken gökyüzüne bakıp "yaşamak ne güzel" diye düşündün. hemen ardından kimsenin seni yetişkin olmanın gerçekte nasıl bir şey olduğu konusunda uyarmadığını, sigarayı bırakma zamanının çoktan geldiğini ve yarın sabah ilk toplantının kaçta olduğunu. 

düşünceleri sarmallar şeklinde ilerleyen bir ben miyim. herhalde değilimdir. bu gezegende kendimi özel hissetmeyi çoktan bıraktım. 

neyse, ben başka bir şey anlatacaktım.

bazen alelade bir günde herhangi bir insan sıradan bir laf ediyor ve o an yıllarca takılıp kalıyor insanın zihninde. bundan aşağı yukarı iki sene önce, çok sıradan başlamış bir cuma sabahında, sadece yarım saat notice ile anons edilen yaklaşık 100 kişinin katıldığı bir toplantıdan çıkmış, ıslak kaldırımların üzerinde bir ofis binasından diğerine yürüyorduk. ben yine sigara içiyordum. hepimiz epey sarsılmıştık. benim yanımda Denny vardı ve bana dedi ki "bak, benim epey yaşım var (bunu İngilizce nasıl söyledi tam olarak bilmiyorum ama böyle dediğine eminim) ve yılların bana öğrettiği bir şey varsa o da şu: başına gelen bir olayın iyi mi kötü mü olduğuna tam olarak karar vermek için üzerinden en az beş sene geçmesi gerekir. bu olan biten konusunda bir karara varmak için henüz çok erken". ahh, demiştim, Denny, ne kadar haklısın. ne kadar haklısın ama hayat sadece sonuçlardan ibaret değil. iyi ki de değil. 

sonradan "hayatımın en büyük ikinci hayalkırıklığı" olarak adlandıracağım o cuma sabahının ardından Denny'nin bu müthiş aforizmasını hatırladığım çok zaman oldu. güzel gelişmeler olduğunda da, can sıkıcı haberler aldığımda da Denny'nin beyninden çıkıp hafızama yapışan bu "wise" ve sıkıcı adamdan kurtulamadım. 

yetişkin olmak bazıları için böyle bir şey. beyninde birikmiş çer çöp veri kümelerindeki neden-sonuç ilişkilerini referans alıp, çeşitli durumlara verdiğin tepkileri şekillendirme eğilimine yetişkinlik deniyor. 

C vitaminli güneş koruma losyonlarından, anti-aging göz çevresi kremlerinden bağımsız olarak konuşuyorum, ben pek büyüyemedim. büyülü tesadüflere ve mucizelere filan inanıyorum hala. okuduğum her kitaptan bir rol seçiyorum kendime hala, evet. sigarayı da hala bırakmadım. kötü bir şey olduğunda hemen oracıkta üzülüveriyorum. sonra konu çok başka yerlere gidiyor belki. hala dinlemediğim yeni albümler arayıp buluyorum. çoğu çok kötü çıkıyor. ama nadiren bazıları güzel. 

No comments:

Post a Comment